İMAM NE ZAMAN YAĞMUR
DUASINA ÇIKAR? İMAM EĞER ZARARINDAN ENDİŞE EDERSE YAĞMURUN DURMASI İÇİN DE DUA
EDER Mİ?
Bize Rebi' anlattı, ona
Şafii, ona Malik b. Enes şöyle rivayet etmiştir: Adamm biri Resulullah
(s.a.v)'in yanına gelerek, "Ya Resulallah! Sürüler mahvoldu, yollar
kesildi, (yağmur yağsın diye) Allah'a dua et." dedi. Bunun üzerine
Resulullah (s.a.v) dua etti ve Cuma gününden bir sonraki Cuma gününe kadar
aralıksız yağmur yağdı. Sonra Resulullah (s.a.v)'in yanına başka bir adam geldi
ve şöyle dedi: "Ya Resulallah! Evlerimiz yıkıldı, yollar kesildi, sürüler
mahvoldu." Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) ayağa kalktı ve şöyle dedi: "Allah'ım!
Yağmuru dağların başına, yüksek kayalıklara, vadilerin derinliklerine ve
ağaçlık alanlara yağdır. " Bunun
üzerine bir kimsenin üzerindeki elbisenin çekilmesi / soyulması gibi yağmur
Medine'den çekildi. Tahric: Muvatta,
1/191; Buhari, 1/320; Müslim, 2/612-613.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kuraklık veya nehirlerde suların azalması veya pınarların ve
kuyuların sularının kurumaya yüz tutması, yerleşim alanlarında veya
Müslümanların yaşadığı çöllerde söz konusu olursa; imamm yağmur duası amelini
geciktirmesini istememihemen yapması lazımdır. Ama gecikir veya yerine
getirmezse de kefaret vermesi veya kaza etmesi de gerekmez. Kuşkusuz bu ameli
yerine getirmekten geri kalmakla yanlış yapmıştır, konu vacip veya fazilet
mevzusu değilse de bir sünneti terk etmiştir.
Biri dese ki:
"Namaz ve hutbe gibi istiska amelini işlemesi nasıl vacip olmaz?"
Deriz ki: Beş vakit namazın dışında hiçbir namaz farz değildir. Resulullah
(s.a.v)'in hadisi de gösteriyor ki Resulullah (s.a.v) zamanında kuraklık olmuş
ve Resulullah (s.a.v) başlarda istiska amelini yerine getirmemiş, bir süre
sonra istiska amelini, yani yağmur duasını gerçekleştirmiştir. Ben de buna
dayanarak diyorum ki: İmam yağmur duasını terk edemez. Eğer imam terk ederse
insanların terk etmesini uygun görmem. Sürüler de ancak uzun bir kuraklık
döneminden sonra helak olurlar. Ama yağmur duasının, kuraklık varsa terk
edilmesini istemem, namaz ve hutbe olmasa da.
Şayet imam yağmur
duasına çıksa ve yağmur yağmasa, tekrar duaya çıkmasını isterim. Sonra yağmur
yağıncaya kadar bir daha çıkar. Birinci duadan sonraki ikinci duayı birinci dua
kadar, ikinci duadan sonraki üçüncü duayı ikinci dua kadar şiddetle istemem.
Sadece ilk duadan sonra bir daha dua edilmesinin caiz olduğunu söylerim. Namaz
ve cemaat birincisinde farzdır. Ayrıca Peygamberimiz (s.a.v) ilk olarak yağmur
duasına çıkmış ve yağmur yağmıştır. İmam da ilk olarak yağmur duasına çıkınca
ve yağmur da yağınca bir daha yağmur duasına çıkmasına gerek olmaz.
Bize Rebi' anlattı, ona
Şafii, ona herhangi bir hatayla suçlamadığı birisi [İbrahim b. Ebi Yahya], ona
Süleyman b. Abdullah b. Uveymir el-Eslemi, ona Urve b. Zübeyr, Hz. Aişe
(r.anha)'dan şöyle rivayet etmiştir: Resulullah (s.a.v) zamanında insanlar çok
şiddetli kurak bir sene yaşadılar. Bir gün yahudinin biri onlara şöyle dedi:
"Allah'a yemin ederim ki eğer arkadaşınız dua ederse üzerinize istediğiniz
yağmur yağar. Ama bunu istemiyor." İnsanlar gidip Resulullah (s.a. v.)' e
yahudinin dediklerini aktardılar. Resulullah ( s.a. v), "Öyle mi
dedi?" buyurdu. "Evet" dediler. Bunun üzerine Resulullah
(s.a.v), "Kuraklığı atlatmak için Necid halkından destek alacağım. Ben şu
anda kaynağından çıkan bir bulut görüyorum, ondan pek hoşlanmadım. Falan gün
buluşalım, sizin için yağmur duasında bulunacağım. "buyurdu. O gün gelince
insanlar buluşma yerine gittiler. Daha dağılmamışlardı ki istedikleri kadar
yağmur yağdı. Bir hafta boyunca gökyüzü açılmadı. Tahric: Ebu Davud, 1/692.
İnsanlar sellerde veya
nehirde boğulmaktan korkarlarsa, zaran kendilerinden uzaklaştırması için
Allah'a dua ederler. Tıpkı Resulullah (s.a.v)'in yağmurdan dolayı evlerin
yıkılmak üzere olduklarını görüp zararın durdurulması için dua etmesi gibi. ..
Aynı şekilde insanlar yağmurun evlerin bulunduğu yerlere yağmaması, daha
faydalı olacağı yerlere yağması için de dua ederler. Yağmurun zararının durması
için dua edilirken evlere zarar vermeyecek şekilde ağaçlık alanlara, dağlara ve
çöllere yağması için dua ederler. Bu hususta cemaatle namaz kılınmasını
emretmem. Sadece imamın ve halkın genelinin Cuma hutbesinde ve farz namazlardan
sonra dua etmelerini emrederim. Aynı şekilde herhangi bir Müslümanın başına
inen her türlü musibet için de dua edilir.
Bir bölge bolluk
içindeyken bir bölge kuraklık yaşıyorsa, bolluk içindeki bölgenin imamının
kuraklık çeken bölge halkı ve Müslüman cemaat için yağmur duasını
gerçekleştirmesi güzeldir. Bu arada kuraklık çeken bölge için yağmur isterken
bolluk içindeki bölge için de daha fazla bolluk ister. Çünkü Allah katındaki
nimetler geniştir. İmamı yanında bulunmayan kimseler için yağmur duasını
yapmaya teşvik etmem, ama yanında bulunan ve yakınında olan kimseler için
yağmur duasını gerçekleştirmesini teşvik ederim. Bunun yanında kuraklık çeken
bölgenin idaresini elinde bulunduran yetkiliye veya onlara en yakın olan imama
da onlar için yağmur duasına çıkmasını emreden bir yazı gönderir. Eğer imam
böyle yapmazsa, kuraklık çekenlerin kendi içlerinden birinin onlar için yağmur
duasına çıkmasını isterim.
Sonraki için tıkla:
KİM NAMAZLA
YAĞMUR İSTEYEBİLİR?